24 Haziran 2010 Perşembe

Minyatür örneği

Konu: Sultan II. Bayezid Han'a suikast yapmak isteyen casusun yakalanması.
http://www.osmanli700.gen.tr

FATİH KÜLLİYESİ

Fatih Camii ile birlikte yapılan Fatih Külliyesi; mektep, kütüphane 16 medrese, imaret, kervansaray, tabhane, darüşşifa ve hamamdan meydana geliyordu.

Medreseler, camiinin kuzey ve güney tarafında bulunur ve Karadeniz, Akdeniz, Başkurşunlu, Çifte Ayakkurşunlu medreseleri adlarını alır. Bu medreseler 19 hücre, birer dersane, dörder hela içerir. Medreseler revaklarla çevrilidir ve şadırvanlı avluları vardır. Revak kubbecikleri kasnaksızdır.

İmaret, tabhane avlusunun içinde, geniş batı köşesine yakındır. Kalın taş duvarlı, pencereli iki büyük kubbeli olduğu tahmin edilen yapı kalıntıları ile bunları birbirine bağlayan bir duvardan ibarettir. İmaretin planı tam olarak tespit edilememiştir.

Kervansaray, tabhane avlusunun güneydoğu köşesindedir. Girişi Millet kütüphanesinden Nakşidil türbesine çıkan yolun hemen başında olabilir.

Tabhane, caminin güneydoğusundadır. Caminin çevre duvarından bir sokakla ayırdığı imaret ve kervansarayı içine alan ayrı bir avlu içinde 64x43 metre boyutlarında dikdörtgen bir binadır. Girişi batıdadır. 5.5 metre genişliğinde ve 7 metre yüksekliğindeki bu Bursa kemeri salonun büyük bir açık eyvan olduğunu göstermektedir. Eyvanın iki tarafında ara kapıları ile birbirine bağlı ve ocaklı ikişer oda vardır. Salonun hemen önündeki sağ ve solunda ikişer kubbesi bulunan yer, hücre şekline sokulmamış ve açık bırakılarak bir çeşit yan eyvan meydana getirilmiştir. Büyük kubbeli açık eyvan yaz aylarına ait, yanlardaki ikişer büyük oda kış aylarına ait toplantı ve namaz yeri ikişer kubbeli ve şekilli, yan eyvanlarda misafirlerin eşyalarına ait depolardı.

Kütüphane binası Fatih Camii'nin duvarına bitişik olarak yapıldı(1742). Kütüphaneye Sultan Birinci Mahmud hafızı kütüb İbrahim Efendi, Abdülgani Ağa ve diğerleri kitap bağışında bulundular. 1956 yılında yazma ve basma eserler Süleymaniye Kütüphanesi'ne nakledildi.
http://www.osmanli700.gen.tr

Kanunnamei Âli Osman

Türk tarihinde hükümdarlık konusunu ve Osmanlı soyunun egemenlik haklarını nasıl kullanacağını belirleyen ilk yazılı yasadır.
Bu yasaya göre II. Mehmet, devletin işleyişi ve kurumlarını düzenler. Devlet örgütlenmesinden İmparatorluk örgütlenmesine geçilir; Ortodokslar, Yahudiler ve Katolik topluluklar da devlete bağlanır.
Şehzadelerin öldürülmeleri yasallaştırılır. Bazı sancak beyliklerinin yönetimi şehzadelere bırakılarak onların yönetim deneyimi kazanmaları istenmiştir.

- Divanıhümayun genişletilir. Baş vezir atanır. Vezir sayısı dörde, defterdar sayısı Anadolu ve Rumeli defterdarı adı ile ikiye çıkarılır.
Hükümdarların Divan'a başkanlık etmesi geleneğine son verilir. (Sadrazam başkanlık etmeğe başlar.)
- Taht kadısı ile kadıaskerin görevleri ayrılır. Müftü, ulema sınıfının amiri olur. kadıaskerler, medreseler ve sancaklardaki müftüler ona bağlanır.

I. Süleyman Zamanında Kanunname-i Ali Osman'da Yapılan Değişiklikler:
- Vezir sayısı dörtten yediye çıkarıldı.
- Reis-ül Küttap ve Kaptan-ı Derya divana üye yapıldı.
- Özel yönetimli (saliyaneli) eyalet sistemi oluşturuldu.
- Müftü (Şeyh-ül İslam) divan üyesi yapıldı ve şeriat kuralları bir bütün olarak yasallaştı.
- Dirliklerin dağıtımı yerel otoritelerin elinden alınarak Nişancının sorumluluğuna verildi.

NOT: Fatih Kanunnamesi, I. Ahmet zamanında (1603) bozulur. En büyük ve en akıllı (Ekber ve Erşed) şehzadenin Padişah olması esası kabul edilir ve sancağa çıkma geleneğine son verilir. Deneyimsiz, yetenekli-yeteneksiz şehzadelerin padişah olması devletin duraklamasının nedenlerinden biri olacaktır.


Kaynak: Yılmaz, Aziz, Tarih, Boyut Yayınları, Ankara 2006.

23 Haziran 2010 Çarşamba

DÜNYA'DA İLK STANDART KANUN

Kanunname-i İhtisab-ı Bursa (Bursa Belediyesi Kanunu), dünyanın ilk standart kanunudur. Sulan II. Bayezid zamanında, 1502 yılında yürürlüğe giren kanun o günün ilk, bugünün hala eskimemiş kanunudur.
Bu fermanda; hayvan ürünleri, türlü sebze-meyve, tuz, ekmek, sanayi ürünleri, tekstil ürünleri, tarım-tahıl ürünleri, orman ürünleri, deri ürünlerinin satışları, konulacak fiyatlar ve kaliteleri bir standarda bağlanmıştır.
Bu standartlardan bazılar şunlardır :
Çörekler :
Ekmek ağırlığının yarısı olup ak undan olacak ve unun bir kilesine bir okka (400 dirhem) yağ konulacak.
Meyvalar :
Kaplı (yeşil kabuklu) fındığın kaplı olarak bir okkası, bir akçeye olacak. Kapsızın 200 dirhemi, bir akçeye olacak ve mevsimi geçtikten sonra 125 dirhemi, bir akçeye olacaktır.
Sebzeler :
Aş kabağına (taze kabak) 3 gün narh olmayacak. Üç günden sonra üç okka, bir akçeye olacak. Haftasında 4 okka, ikinci haftasında 5 okka, üçüncü haftasında 6 okka, dördüncü haftada 8 okka, bir akçeye olacak.
Kuyumcular :
Kullanılan gümüş 80 ayardan düşük olmayacak. Altının miskali de 60 akçelikten aşağı olmayacak.
KAYNAK: http://www.osmanli700.gen.tr/trindex.html